Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | barışı bozmak | break the peace v. | ||
I was not breaking the peace, but trying to keep the peace by helping to rid the world of nuclear weapons. Ben barışı bozmuyordum aksine dünyayı nükleer silahlardan kurtarmaya yardım ederek barışı korumaya çalışıyordum. More Sentences |